Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili Basın Mensupları ile Bir Araya Geldi
Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili basın mensupları ile bir araya gelerek gündeme dair açıklamalarda bulundu ve basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Başkan Vergili açıklamasında; "Ben Karabük'ün ortak adayıyım. Karabük'te herkes bize olağan üstü bir teveccüh ile yaklaşıyor. Hiç kimse siyasi parti ayrımı yapmadan Karabük'ün geleceği ile ilgili hep beraber yürümeye devam ediyoruz. 10 yıldan bu tarafa yaptıklarımız ortada, bu yaptıklarımızı da Karabüklüler görmekte.
Birileri çıkıp çok rahatlıkla yalan söyleyebiliyorlar. Ben "Havaalanı yapacağım, ben kavşak yapacağım" diyor. Bunların ne devlet programında var, nede bu yatırılar için devletin ayırdığı bir kuruşluk ödenek var.Ayrıca çok iddialı konuşuyor "Ben bunları 1 yılda yaparım" diyor. Bunlar yalanlar üstüne kurulmuş düşünceler. Yine mevcut aday Karabük'ün 3 yıl milletvekilliğini yapmış bu dönemde Karabük ile ilgili hiçbir çalışma yapmamış, yalızca kendisinin çift maaş alabilmesi ile ilgili kanun tasarısını meclisten geçirmiş.Ama baktığınız zaman her şey için akıl veriyor. Geçen dinliyorum Hüseyin Erer beye ağaçların nasıl dikileceğini anlatmış ki ya nerede olduğunu bilmiyor yada Hüseyin Erer beyin mesleğinin ne olduğunu bilmiyor. Orman Mühendisine "Ağacın nasıl dikileceğini tarif ettim" diyor ki ben bunu kendisine çok görmüyorum. Abdülhamit Han'a bile kalkmış doktora unvanını vermiş."Devletin vermediği iade-i itibarı ben verdim" diyecek şekilde gurur ve kibir içerisinde hareket eden bir aday bunu söylemiş bunu da ona çok görmüyorum. Şöyle bakalım Dursun beyinde kendi döneminde yaptıkları ortada. İki tane iş yapmış. Birincisi 200 Evleri beton yığınına çevirmiş, ikincisi dağın tepesine Organize Sanayi'yi yapmış, 2008'e kadar yalnız bir sucuk ve süt fabrikasının olduğu bir fabrikayı ortaya çıkartmış. Bu Organize Sanayi'nin 1992'de kararı çıkmış, onun Belediye Başkanlığı döneminde hayata geçmiş bir Organize Sanayi'nin yanlış yer tesbiti sebebiyle 2008'e kadar hiç bir yatırımcının olmadığı, 2008'den sonra benim Organize Sanayi'ye fabrikalar yapmamla beraber ve kendimin bugünkü para ile 17 trilyon liralık indirme tesisi yapıp devlete hibe etmemle beraber Organize Sanayi hayat bulmuştur. Şuanda da yüzde 80 oranında dolmuştur. 2000'e yakın arkadaşımız orada ekmek yemektedir.
Gitmiş olduğumuz yerlerde vatandaşların ilgisini, muhabbetini ben daha önceki seçimlerde görmedim. Ev toplantıları yapmaya gidiyoruz, ev toplantıları mahalle mitinglerine dönüşüyor. Nereye gidersek gidelim bütün partililer bize en ufak bir ayrım yapmadan bağrına basıyor ki bu bizim için mutluluk verici. 31 Mart akşamı nasıl ezici bir çoğunlukla, nasıl üstün bir oy çokluğu ile seçildiğimizi herkes görecek. Bize oy verenleri de, vermeyenleri de mahcup etmeyeceğiz. Söylemiş olduğumuz bütün işleri tek tek gerçekleştireceğiz. 2 aydan bu tarafa Karabük borç batağında diye ellerinde pankartlar ile geziyorlar. Hüseyin Erer döneminde belediye tamamen borç batağınaydı. Ben Karabük'te yaşayan birisiyim Dursun Altıparmak döneminde de belediye borç içindeydi. Her türlü sıkıntıları vardı, hiçbir finans organizasyonları yoktu. Mevcut aday elinde levhalar ile Karabük Belediyesi borç batağına diye propaganda yaparken yanımızdaki Safranbolu belediyesini iyi izlemesini kendilerine tavsiye ediyorum. Bugüne kadar bir tane işçi, bir tane müteahhit kapımıza para için gelmemiştir. Ama Safranbolu'ya iyi bakın 40'a yakın arkadaşımız kıdem tazminatı ile ilgili belediyeye dava açıp icra yollamıştır. Önce Ak Parti Belediyeciliğinin yapmış oldukları işleri inceleyip Karabük Belediyesi ile ilgilide bu şekilde iftira, çamur atıp, propaganda yapmalarını bir daha gözden geçirmelerini buradan kendilerine söylemiş olayım. Biz Karabük'ün geleceğiyiz. İnşallah biz Karabük'ün 50 yıllık geleceğini inşa edeceğiz. Ortaya koyduğumuz projeler Karabük ile ilgili 50 yıllık projedir. Söylediğim gibi 31 Mart akşamı bizim elimizdeki sonuçlara göre Karabük'te ezici bir çoğunlukla tekrardan bu seçimleri alacağımızı herkes görecek. Çünkü ben Karabük'ün ortak adayıyım, bütün partilerin ortak adayıyım. Her kesimden oy alıp büyük bir çoğunlukla seçimi kazanacağımıza canı gönülden inanıyoruz.
Ben Bütün Partililerin Oyu ile Seçilmiş Belediye Başkanıyım
Ben bütün partililerin oyu ile seçilmiş Belediye Başkanıyım, yüzde 52 gibi bir oy alarak seçilmişim ve şükürler olsun ki hiç kimseyi birbirinden ayırmadan eşit mesafede insanlara yaklaşımı olmuş bir Belediye Başkanıyım. Yine aynı şekilde Karabüklüler de parti ayrımı yapmadan bizi bağrına basmıştır. Ortak adayım derken bunu kastediyorum.
Ben Karabük'ün Ortak İttifakıyım
Ben bugüne kadar Cumhuriyet Halk Partili arkadaşlarımın da, Saadet Partili arkadaşlarımın da oyunu aldım. Ben Karabük'ün ortak ittifakıyım. Yerel siyasetlerde kesinlikle genel siyaset konuşulmaz, hizmetlerde genel siyasetler konuşulmaz. Ben bugüne kadar hiç bir lideri eleştirmiş bir Belediye Başkanı değilim. Liderler kendi aralarında tartışır, halk kendisine hizmet edecek adayı seçer. Ben bunu söylemek istiyorum.
Ben bu memlekette 2 yıl Ticaret Odası Başkanlığı yaptım. O dönemler yaptığım 4 tane icraatı sayıyorum. Bir tanesi 1992'de Karabük kalkınmada öncelikli yöre oldu ve doğu kapsamına alındı. Yine Karabük 1995 doğalgaz kapsamına alındı. Organize Sanayinin müracaatı yapıldı ve 1992'de tasdiklendi. En önemlilerinden bir tanesi Karabük'te Demir Çelik'in rekabet şansı sıfırdı. Bir kütük makinesini programa aldırdım. Bu makineyi aldıktan sonra Demir Çelik 1 liraya özelleştiği zaman fabrika hayatına devam etti. Eğer o kütük makinesi yapılmasaydı Demir Çelik'in özelleştirilmesi 1 liraya değil hurda fiyatına dahi yapılamazdı. Ben 2 yıllık Ticaret Odası Başkanlığımda Karabük ile ilgili çok hayati konulara imza attım ve kendilerine şunu tavsiye ettim. Hamzalardan 3 Evler'e kadar Organize Sanayi ilan edin dedim. Siyaset üzerine dağın tepesine Organize Sanayi yapılmaz. 500-600 dönümde bugün bir tane fabrikanın dahi arazisi yoktur. Bundan 5 sene evvel bir fabrika geldi 500 dönüm yer istedi. Burada 500 dönümlük yeri verip bir MDF Fabrikasını kurduracak arazi dahi bulamadık. Bu bir görüş meselesi. Benim diğer siyasi partilerin içerisinde hiç bir zaman faaliyetim olmadı. 20 yaşında iken İmam Hatip Yurdu yapımında dernekte görev aldım, yine 20 yaşında İş Verenler Sendikasında sekreterdim. 30 yaşında Ticaret Odası Başkanıydım bütün düşüncelerim Karabük ile ilgiliydi. Siyasi parti üzerine bir fikir yürütmedim. Birileri siyaset yapmak için kapı kapı, parti parti gezdi. Sonunda Belediye Başkanlığı da yaptı. Yine siyasi partilerde gezmesi devam etti. Dağın başına bir tane Organize Sanayi yaptı, şuanda arıtmasını konuşuyor. 2 tane arıtma yapılması lazım o Organize Sanayi'de. Tam bir tepede sağlı sollu fabrikalardan oluşmuş ve tek arıtma ile dahi birleştiremiyorsunuz. Birde rant uğruna 200 Evler gibi beton yığını çıkarttı. Ben bunu söylerim. Ben siyaset yapmadım. Bu memleketin geleceği ile ilgili çalışmalar yaptım. Bu söylediklerimi lütfen iyi ele alın.
Dün Pazar Yerini Geziyorum, Arkadaşın Birisi Geldi "Ben Komünistim, Oyum Senin" Dedi
Ben bütün partilerden oy alacağım. Dün pazar yerini geziyorum arkadaşın birisi geldi "ben komünistim oyum senin" dedi. Ben bu kadar söyleyeyim. Biz insanların bu kadar gönlüne girmişsek, bu kadar muhabbetini kazanmışsak bize her partili arkadaşım oy verecektir. Hiç kimseden bir tereddüdümüz yok. Ben bütün partilere hizmet etmiş, yalnız Karabük'e hizmet etmek için çalışmış bir Belediye Başkanıyım. Hiç kimseyi birbirinden ayırmadım. Ben bu seçimlere kadar halkın bizimle bu kadar muhabbetinin olduğunu da görmedim. Dün akşam 2 tane ev toplantısına gittim. Ev toplantıları mahalle mitinglerine döndü.
Madem Karabük Sevdalısıymış, 3 Yıl Milletvekilliği Yaptığı Dönemde Marzinc'i Kapatsaymış
Birileri şuanda popülist politika üretiyor. Madem Karabük sevdalısıymış 3 yıl milletvekilliği yaptığı dönemde Marzinc'i kapatsaymış. Bakanlık onlarda, iktidar onlarda kökten kapatsalarmış. Öbür arkadaşımız da 5 yılda bir gelip Marzinc'i konuşuyor. Marzinc'in ne olduğunu bilmiyor. Ben kendi görevim olmamasına rağmen 600 bin ton cürufu Karabük'ün dışına naklettirdim. Ve buranın denetlenmesi ile ilgili kendileri ile bir protokol imzaladım. Aylık düzenli olarak denetimi yapılıyor. Bunlar ile ilgili açıklama yaptım. Bir gram Karabük'te cüruf biriktirilmiyor. Bununla ilgili politika yapmak istiyorsa gidip bakar. İktidar partisi ellerinde, Çevre Bakanlığı talimatı verir kapatır gider. Aynı şekilde Demir Çelik ile ilgili davalarım devam ediyor. Filtreler bitmeden davaları geri çekmem. Yine Karabük Köyündeki tüm alan yeşillendirilmedikten sonra davamı geri çekmem. 34 tane filtre kesinlikle bu 3 ay içerisinde devreye girecek. Şuanda yüzde 60-70 iyileşme Demir Çelik'te görülüyor. Bunları da tamamlattırdıktan sonra ben Karabük'e çevre konusunda vazifemi tamamlamış olurum. Birileri bunlar ile ilgili tartışabilir. Neden? adamların ellerinde üretecekleri bir proje yok. Sürekli olarak bunları dile getirebilir. Hatta bura ile ilgili çet raporuna imza atan bir arkadaşımıza siyaset üzerine şuanda yazı yazdırıyorlar ki yakışık olmayan bir hadise. Buranın çet raporuna o zaman imza atmayacaklardı. Buranın çet raporunda benim imzam yok. Ben görevimi yaptım. Ben Karabük'ün her tarafını dolaşan birisiyim. Oraya dağ gibi cüruf yığılmış. Cürufların analizini kendim yaptırdıktan sonra bunu devlete tehlikeli atık sınıfına aldırttım. Karabük'te neden çevreciler boş duruyormuş bunları yaptırmamış veya milletvekili 3 yıl boyunca neden konuşmamış. Şimdi bununla ilgili konuşmaya ne hakkı var. Yüreği yetiyorsa, becerebiliyorsa Marzinc'e kilit vurdururdu. Öbür arkadaşımız zaten 5 şene de bir geliyor. Onun konuşmaya hakkı var. O istediğini söyler. Çünkü o dağın tepesine Organize Sanayi'yi kurdurtmuş. 2008'e kadar hiç bir şey yok. Şimdi bize Organize Sanayi'yi anlatıyor. 1990 senesinde Karabük Organize Sanayinin ilk müracaatını ben yaptım o dönem Antep'te bile Organize Sanayi yoktu. Şuanda Antep'te 6-7 tane Organize Sanayi var. 1993 senesinde 4 yıl Organize Sanayi'nin tüm işlemlerini yapıp kuran kişi de benimdir. Şuanda binlerce fabrika var. Söylemiş olduğum işlemi yapmış olsalardı. Hamzalar'dan 3 Evler'e kadar Organize Sanayi yapmış olsalardı şuanda Türkiye'nin en büyük 7-8 tane fabrikasını burada görebilirdik. Düşüncelerin büyük olması lazım.
Biz Karabük'ün geleceği ile ilgili hizmet ettik. Onlar gibi mikro milliyetçilik yapmadık, hangi siyasi partiden nereye gelebilirim diye kapı kapı gezmedik. Şükürler olsun ki Cenab-ı Allah bize Karabük'e hizmet etmeyi 2 dönem nasip etti. 3'üncü dönemde de Karabük'ün 50 yıllık geleceğini inşa edeceğimize canı gönülden inanıyorum" dedi.